Diz ekleminde kıkırdakların aşınması, soyulması veya kaybı ile giden bu sürece diz eklem kireçlenmesi denir.
Birçok sebebi olmakla birlikte sıklıkla çoğunda nedeni açık ve net değildir. Ensık sebepleri ise;
En sık görülen sebeptir. Kesin nedeni bilinmiyor. Kıkırdakların özellikle orta ve ileri yaşlarda kronik olarak kaybı söz konusudur. Osteoartrit için risk faktörleri ise;
Birçok eklemi etkileyebilir ve herhangi bir yaş grubunda görülebilir. Enflamatuar veya iltihaplı eklem hastalıklarıdır. Kıkırdak hasarı ile sonuçlanıp eklemlerde deformasyonlar gelişebilir.
Özellikle eklem içi kırık, çıkık veya bağ yaralanmaları sonucu görülür. Zamanla eklem kıkırdağında kayıp gelişir. Özellikle basamaklı kaynağan paröalı eklem içi kırıklar sonrası gelişir. İlk yıllarda fazla ağrı olmayıp sonrasında ortaya çıkar.
Ağrı başlangıçta hafif ve yavaş seyirlidir. Genellikle;
Tüm bu hastalıkların temeli kıkırdak hasarı yani kondropati ile başlar.
Hastanın şikayet süresi, ağrısının ortaya çıkış şekli, ağrının dizdeki yeri, hikayesi ve ailesel yatkınlık olup olmamamsı önemldiir. Klinik muayenede ağrı dizde lokalize özellikle ön ve iç kısımda yaygındır. Dizde takılma olur. Travma hikayesi yoktur. Fizik muayenede ağrıyı proveke edici testler uygulanır. Kan testleri bazen ayırıcı tanı için istenir fakat genelde normaldir. Özellikle teşhiste ayakta basarak çekilen diz grafileri çok önemlidir. Yine yumuşak dokulardan menisküs ve diz bağlarını değerlendirmek için MR faydalı bilgiler sunar.
Röntgen : Ayakta basılarak çekilen diz grafisinde eklem mesafesinin darlığı kireçlenmenin derecesini gösterecektir. Diz kireçlenmesi radyolojik olarak ve Kellgren-Lawrence Sınıflamasına göre 4 evreye ayrılır. Evre 4 diz, eklemin tamamen kapandığı ve ileri evre bir kireçlenmedir. Aşağıda ayakta çekilen grafide sol da normal diz sağ da ise evre 4 kireçlenmiş diz görülmektedir.
MR : Radyasyon içermeyen ve yumuşak dokuların çok iyi değerlendirildigi bir görüntülemedir. Manyetik Rezonans olup mıknatıs etkisi ile çalışır. Menüsküs, kıkırdak ve eklem bağları ile birlikte kemik yapıları ayrıntılı olarak değerlendirilir.
Diz kireçlenmesinde tedavi hastadan hastaya, kireçlenme evresinden, hastanın yaşına ve kireçlenme sebebi gibi birçok faktöre göre değişir. Genellikle ilk yaklaşım ameliyat dışı tedavi yöntemleridir.
Erken evre ve genç hastalarda öncelikli tedavi yöntemidir. amaç ağrıyı azaltmak, eklem hareket açıklığını artırmak ve ağrısız bir yaşam kalitesi sağlamaktır. Bireye özgü bir tedavi yöntemi seçilir. hasta ile birlikte karar verilmeldir. Tedavi yöntemleri arasında;
Hasta ameliyat dışı tedavilere yanıt vermiyor ve ileri evre kireçlenme var ise ameliyat seçenekleri devreye girebilir. Seçenekler arasında;
Diz kireçlenmesi olanların dikkat etmesi gereken önlemler;
Özellikle genetik yatkınlığı olan hastaların bu önerilere daha fazla önem vermelidir. Bazen ne yaparsak yapalım kireçlenmenin önüne nedenini bilmediğim sebeplerden dolayı geçemeyebiliyoruz.
Diz kireçlenmesinde egzersizlerin amacı diz çevresi kasları güçlendirmek ve eklem bağlarının esnekliğini artırmaktır. Kaslarda esneme ve germe egzersizleride yapılmaldır. Egzersizler ayrıca dize olan kanlanmayıda artırmakta olup eklemin beslenmesini katkı sağlar. Fakat yüksek tempolu sporlar ekleme aşırı stres ve basınç yükleyerek zarar verir. Yüzme gibi yük vermeden spor yapılmalıdır.
Özellikle röntgene göre evreleme yapılır. Ayakta çekilen düz grafi ile eklem mesafesi ölçülür. Eklemdeki daralma ve kemiklerin birbirine sürtünme miktarına göre 4 evreye ayrılır. Evre 1 hafif, Evre 2 orta, Evre 3 ileri ve Evre 4 çok ileri olup eklem tamamen kapanmıştır.
Birçoğu düzelir. Erken evrede yakalamak önemlidir. Genetik etmenler dışında birçok hasta protez ameliyatına gitmeden hayatını idame ettirebilir.
Kantoron yağı kantoron çiçeği ve zeytin yağından yapılır. Her ikiside dizde yumuşama yaparak eklem sertliğini azaltarak iyi gelebilir. Fakat eklem içi kıkırdak kaybına direk bir faydası olmayıp semptomatik rahatlama sağlar.
Diz kireçlenmesinde lokal olarak uygulanan jel veya krem şeklinde birçok ilaç vardır. Genel olarak semptomatik tedavi sağlar. Dizdeki ödemi ve ağrıyı azaltmakta kullanılır. Ne türk bir krem kullanılacağına doktorunuz karar verecektir. En önemli avantajları sıklıkla bir yan etkileri yok denecek kadar azdır. Özellikle akut ağrılı dönemde jel, kronik denemde ise kremler tercih edilebilir. Fakat duruma göre değişkenlik gösterebilir.
Özellikle akut ağrılı ve şiş durumlarda soğuk iyi gelirken kronik ödemsiz dönemlerde sıcak iyi gelir.
Özellikle kronik, ödemsiz evrelerde semptomatik yumuşama sağlayarak ağrıyı azaltır. Sıcak ile eklem bağları yumuşar ve esnekleşir. Dize olan kan akımı artarak eklemin beslenme ve oksijenlenmesi daha etkili hale gelir. Fakat kalp ve damar hastalığı olanlarda önerilmez.