Kişinin kendi kanından elde edilir. Vucudun kendi kendine iyileştirme yeteneklerinden yararlanmayı hedefleyen yeni bir yöntemdir. Yaralı tendonların, bağların, kasların ve eklemlerin iyileşmesini hızlandırmak için hastanın kendi trombosit konsantrasyonlarının elde edilere enjeksiyon şeklinde kullanılmasıdır. Uygulanan dokuda veya bölgede doğal büyüme ve yenileme faktörlerini artırır. Amaç hasarlı dokuda yenilenmeyi uyarmak ve hastanın kendi kendine iyileşme potansiyeli kullanmaktır.
Plazma, tam kanın sıvı (sarı renk) kısmıdır. Büyük ölçüde su ve proteinlerden oluşur. Kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri ve trombositlerin vücutta dolaşması için bir ortam sağlar. Trombosit (Plateletler) olarak da adlandırılan hücrelere ise kan pıhtılarına ve diğer gerekli büyüme iyileştirme işlevlerine sahip olan kan hücreleridir. Bu hücreler içinde içinde barındırdıkları granüllerin içinde yoğun miktarda büyüme ve yenileme faktörleri barındırır. Adeta deposu gibi görev görmektedirler.
Peki bu faktörler nelerdir;
Bu faktörler dokulara hücrelerin çoğalması ve yenilenmesi stimüle eder yani uyarırlar. Trombosit aktivasyonu vücudun doğal iyileşme sürecinde önemli bir rol oynar.
PRP kendi vucudunuzdan alınan kanın bir tüpe aktarılarak santrifüj edilmesi ile hazırlanmaktadır. Tüp içine alınan kan santrifüj cihazına yerleştirilir. Santrifüj cihazı, çok hızlı gönerek kan bileşenlerinin ayrışmasını sağlamaktadır. Yaklaşık 15 dakika sürer. Böylece trombositler diğer kan bileşenlerinden ayrılmış olur. Ayrılmış plazma etkilenen bölgeye enjeksiyon için hazır hale getirilir.
Bu işlemle konsantre trombosit içeren plazma elde edilmiş olur. Hazırlanması ve yapılması yaklaşık 30-40 dakika sürmektedir.
Böylece elde edilen yogun trombositler daha sonra doğrudan yaralı veya hastalıklı vücut dokunuza enjekte edilir.
İçerdiği bol miktarda trombosit hedef bölgeye enjekte edilerek iyileşmeyi ve yenilenmeyi hızlandırmak için kullanılır.
Kişinin kendi kanından elde edilmesi nedeniyle biyolojik bir tedavidir. Bu nedenle ciddi yan etkilere neden olmaması uygulanabilirliğini artırmaktadır. Bununla birlikte yapılan bilimsel araştırmalara göre, henüz yeni bir tedavi yöntemi olması nedeniyle tek başına tedavi ediciliği kesin olarak henüz kanıtlanamamıştır.
Etkili iyileşme ve doku yenilenmesi için ortalama 3 ile 6 ay arasında sonuç alınmaktadır. Bu nedenle erken dönemde veya hemen bir fark gözlenmez. Çünkü büyüme faktörlerinin aktive olarak devreye girmesi zaman almaktadır.
Genellikle eklem kıkırdakları veya kronik tendinit tedavisi için 2-3 seansa ihtiyaç duyulmaktadır. Ani kas yaralanmalarında sıklıkla 1-2 seans yeterlidir. Yaş ihtiyaç duyulan seans miktarını belirleyen önemli bir faktördür. Çünkü yaşlandıkça vücuttaki sağlıklı hücre sayısı azalacağı için tedavi için daha fazla seansa ihtiyaç vardır. Seansları genellikle 2 hafta aralıklarla uygulanmakta olup kişinin ihtiyacına ve hastalığına göre 3-5 seans olacak şekilde planlanabilmektedir.
Ortopedi de en sık uygulanan hastalıklar;
Diz eklem kireçlenmesi
Menisküs yırtığı
Kas ve tendon yaralanmaları
Dirsek tenisçi dirseği
Ayak bileği kireçlenmeleri
Omuz kas yırtığı (Omuz rotator manşet problemleri)
Omuz kas kıkışması
Eklem kireçlenmeleri
Tenisçi ve golfçü dirseği.
Aşil, kuadriseps, patellar tendinit, Adduktor tendinit, biseps tendiniti
Topuk dikeni
Biyoloik olması nedeniyle olası yan etkisi çok çok nadirdir. Fakat çok nadir de olsa;
Enfeksiyon
Sinir yaralanmaları
Enjeksiyon bölgesinde ağrı
Kanama
Hastaların çoğunluğu işlemden sonra günlük aktivitelere geri dönebilir.