Kalça Kırıkları uyluğun üst kısmında, kalça eklemi civarında meydana gelir. Kalça kırığının şekli, uzunluğu meydana gelen travmaya bağlı olarak değişir.
Kalça eklemi yapısı topuz ve soketten oluşur. Soket, büyük pelvis kemiği tarafından oluşturulur, topuz ise femur denilen uyluk kemiği tarafından oluşturulur. Kaygan bir yapıya sahip kıkırdak dokusu ise soket ve topuzun etrafını örter ve düşük sürtünme yüzeyleri oluşturur.
Soketin iç kısmında, topuzun yaslandığı ve amortisör vazifesi gören labrum denilen fibrokartilaj bir yarım ay tarzı yapı vardır.
Kalça kırıkları en sık olarak yaşlılarda kalça üzerine düşmelerde görülür. Osteoporoz, kanser veya stres yaralanmaları gibi bazı hastalıkların eşlik etmesi kalçayı kırılgan hala getirir. Risk faktörleri için tıklayınız...
Kalça kırığı olan hastaların, kalça yan ve kasık bölgelerinde ağrı olur. Kalçayı oynatmak, dizini karnına çekmek veya kalçayı kendi ekseni etrafında sağa veya sola çevirmek çok ağrılıdır.
Genellikle bacak kısalmış ve ayak dışa doğru dönük, hareketsizdir.
Kalça kırığında teşhis genellikle röntgen ile konur.
Çok şüpheli durumlarda filmlerde gözükmeyen çatlaklar ise MR ile çok net görüntülenir.
MR çekilemeyen durumlarda Tomografi de çekilebilir.
Kırığın yerine 3 tiptir; Hangi tedavisin uygulanacağına kırığın tipinin belirlenmesi ile karar verilir. Kalça kırığın tipleri natomik yerlerine göre;
Kırığın tipine, yerine, hastanın yaşına, genel durumuna ve hayat beklentilerine göre değişmektedir.
Çok nadir durumlarda, hastanın genel sağlık ve tıbbı durumuna göre anestezi riskli olabilir ve bu durumda ameliyat önerilmeyebilir. Bu durumlarda hastanın konforu, ağrısı, anestezi riskleri ve genel durumu tartışılmalıdır.
Hastayı erken dönemde ameliyat etmek, onların genel sağlık durumunu daha olumlu yönde etkilemektedir. Fakat hasta güvenliğini sağlamak ve genel tıbbi durumu maksimize etmek de çok önemlidir. Bu hastanın ameliyat öncesi kalp ve diğer organlar için, tanısal test ve değerlendirmeler için zaman ayıracağınız anlamına gelir.
Sabit, impakte yani iç içe geçerek oturmuş kırıklarda ameliyatsız takip edilebilir. İyileşme döneminde hastanın basması ve yürümesi yasak olup yatak istirahatı önerilir. Bu tür hastalarda kırıkta kayma riski bazen olabilir ve yakın röntgen takipleri gerekir. Fakat ayrışmış kırıkların hemen hemen hepsi ameliyat edilmelidir. Kırıkların birçoğu ameliyatlıktır.
Uzun süreli yatak istirahatinde oluşabilecek yatak yaraları, kan pıhtısı oluşumu, enfeksiyon risklerine karşı önlem almak gerekir.
Femur boyun kırıklarında hastanın yaşına, genel durumuna ve kemik kalitesine bağlı olarak protez veya kemiği kaynatmak için platin düşünülebilir. Çeşitli nedenlere göre çok farklı yaklaşımlar vardır.
Troktanterik ve Subtrokhanterik kırıklarda ise kaynatma amacı ile kompresyon kalça çivileme en sık kullanılan ameliyat yöntemidir.
Genellikle 1-2 saat arasında sürmektedir.
Kalça kırıklarında sıklıkla bölgesel anestezi yani spinal veya epidural anestezi yapılır. Fakat hastanın genel durumu, eşlik eden hastalıkları, anestezi doktoru ve hastanında isteğine göre genel veya bölgesel olabilir.
Kalça kırıklarının çoğu ileri yaş, genel durumu düşkün ve kemik erimeli hastalarda olduğu için kırık öncesi ve sonrası risk normal kişilere yüksektir. Ameliyat esnasında ve sonrasında mortalite ve morbitite oranları yüksektir. Kalça kırığı ameliyatının riskleri ve komplikasyonları için tıklayınız...
Özellikle ileri yaş ve deplese kırıklarda ameliyat şarttır. Ameliyat olamama halinde hastanın yatalak ve sakat olma ihtimali çok yüksektir. İleri yaş hastalarda erken mobilizasyon ve hastayı hareketlendirme veya yürütme mortalite ve morbititeyi ciddi oranda düşürmektedir. Mortalite ölüm, morbitite ise hastalık oranıdır.
Hastalar evlerine veya rehabilitasyon merkezine taburcu olduktan sonra, eskisi gibi yürümek için bir müddet yardıma ihtiyaç duyarlar. Hastalar ameliyat sonrası yataktan kalkmak için fizyoterapist desteği veya tavsiyesi ile teşvik edilmelidirler. Yapılan ameliyata bağlı olarak ve cerrahın izin verdiği miktarca ayağa yük verilir veya verilmez.
En az üç ay süre ile hasta egzersiz yapmalıdır. Yürüyebilmek ve eski haline dönmek için bu çok önemlidir.
Ameliyat sonrası kan transfüzyonu gerekebilir. Bir müddet antibiyotik kullanılır. Kan pıhtılaşmasına karşı kan sulandırıcılar kullanılır ve antiembolik çorap giydirilir.
Amerika'da her yıl 400.000 den fazla kişinin düşme sonucu kalçası kırılmaktadır. 2050 yılında bu rakamın tahminen yıllık 700.000 civarında olması beklenmektedir.
Bayanlarda erkeklere nazaran 3 kat fazla görülmektedir. 50 yaşından sonra kalça kırık oranı artmaktadır ve her 5 yılla birlikte yaş artıkça risk 2 katına katlanarak çıkmaktadır. 90 yaşında her 2 bayandan birinin kalçası kırılmıştır.
Amerika'da her yıl kalça kırıkları nedeniyle 250 000 kişiye total kalça protezi ameliyatı yapılmaktadır.
Ortopedik cerrahide teknolojik ilerlemeler ve bakımın artması ile kemik iyileşmesinde güzel sonuçlar alınmasını sağlamaktadır. Birçok kalça kırıkları hayatının geri kalanında evde bakım veya aile bireylerinin yardımına ihtiyaç duymaktadırlar. Bir çok kalça kırıklı hastalar hastane tedavileri tamamlandıktan sonra uzun süreli olarak bakım ve rehabilitasyon servislerine alınmaktadırlar. Yaklaşık yarısı hayatlarını yürüteç kullanarak idame ettirirler.
Hastanede kalış süreleri yaklaşık 2 haftayı bulabilmektedir. Yıllık sağlık bütçesine maliyetleri Amerika'da 11 milyar dolardır.
Kemik yaşayan bir dokudur. Kalsiyum ve proteinden oluşur. Yüksek kalsiyum içeriği kemiği güçlü kılar. Kemikler sürekli olarak yenilenmektedir. Sürekli kalsiyum kana verilir ve yerine yenileri konulur. Fakat kemikte, kalsiyum salınımı olur ve yerine yenisi konulamaz duruma gelirse osteoporoz denilen kemik erimesi meydana gelir. Bu durumda kemiğin mukavemeti azalır ve kırılgan hale gelir.
Vücutta kemik kaybı ilk olarak bel, kalça ve el bileklerde görülür ki yaşlılarda en sık kırılan noktalarda burasıdır.
Kemik erimesi genellikle 35 yaş sonrası başlar ve ileri yaş da genellikle bayanlarda %30-50, erkeklerde 20-30 unu kaybederler.
Bayanlarda menopoz sonrası östrojen dengesinin bozulmasıyla kemik erimesi hızlanır. Menopoz sonrası her yıl kemik mineral dansitometre ile kesinlikle kemik taraması yaptırılmalıdır.
Osteoporoz, gözenekli kemik demektir. Kemik erimesi olup özellikle bayanlarda, menopoz sonrası sık görülür.
Erken teşhis ile bir takım önlemler alınarak ilerlemesi önlenebilir ve tedavi edilebilirler. Bu nokta önemli, çünkü kalça kırıklarının temelinde kemik erimesi sık görülen bir risk faktörüdür.
Güncel tedaviler ile kemik kaybı azaltılabilir fakat kesin kanıtlanmış bir tedavi metodu yoktur.
Kemik erimesini nasıl önleyebilirim?
Bir takım basit ve ucuz önlemler alınarak kalça kırıklarının önüne geçilebilir.
Şöyle ki: Kalsiyum ve D vitamini
Günlük kalsiyum ve D vitamininden zengin beslenilmelidir.
Günlük 800mg kalsiyum alımı önerilmektedir.
Günlük 400 IU D vitamini önerilir. Bir bardak sütte ise 100 IU mevcuttur.
Egzersiz kemik kaybını minimuma indirir. Yürüyüş, koşu, merdiven çıkma gibi basit sporlar yapılabilir. Ulasal sağlık enstitüsünün önerisine göre başlangıçta haftada 2 kez 5-10 dakika ile başlayıp yavaş yavaş artırarak haftada 4 kez ve 15-30 dakika ulaşabilirsiniz.
Kalça kırıklarının büyük bir kısmı evde düşme ile oluşur. Bazı güvenlik önlemleri;
(Müslüman toplumlarda en sık sabah namazı için yüksek lavabolarda abdest alırken kalça kırılması görülmektedir)
Key Words : Kalça Kırılması, Osteoporoz, D vitamini, Kalsiyum, Egzersiz, Kalça Kırıkları, Güvenli Yaşa